0(212) 247 21 02

KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ


KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

4320 Sayılı Ailenin Korunması Kanunu, Kadına Karşı ve Aile içi Şiddetle mücadelede yetersiz kaldığı düşüncesiyle 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi kanunu 20/03/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü girmiştir.

Bu kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

EV İÇİ ŞİDDET

Md.2/b Şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddeti ifade eder.

TCK Md.81 Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK Md. 82 Kasten öldürme suçunun;

  1. a) Tasarlayarak,
  2. b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
  3. c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
  4. d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
  5. e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  6. f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,

İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Hükümleri gereği kadına karşı işlenecek suçlar TCK maddeleri 81/82 çerçevesinde cezalandırılacaklardır.

 

Ceza Genel Kurulu  2019/120 E.  2019/607 K.

İnsanları yaralama ve öldürme potansiyeline sahip bıçağı sürekli cebinde taşıdığını ifade eden, bu şekilde gittiği her yere şiddeti de beraberinde taşımayı kişilik hâline getirmiş olan sanığın, 5 çocuk annesi 32 yaşındaki.  haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında değil, maktulün kendisi ile ilişkisini bitirip eşi ile tekrar evlenmesinden duyduğu kıskançlık ve intikam duygusu ile hareket ederek kasten öldürdüğü kabul edilmelidir. Bu itibarla Yerel Mahkemenin sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmamasına ilişkin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.

 

Yargıtay 1. Ceza Dairesi  2019/3249 E. 2019/5533 K.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11.12.2018 gün ve 2018/1665 esas, 2018/1754 sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin; eksik incelemeye, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, suçların sübuta ermediğine, haksız tahrikin varlığına, sanık … müdafiinin; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın öldürme kastı bulunmadığına, suç vasfına, haksız tahrikin varlığına, sanık Kenan’ın eksik incelemeye delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE, ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık … müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, CMK.nin 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Md.2/ç Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı ifade eder.

KADINA KARŞI ŞİDDET HAKSIZ TAHRİK KONUSU OLABİLİR Mİ?

Kanun önünde eşitlik ilesi başlığı altında TCK Md. 3/1 Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.

TCK Md.3/2 Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz. Kanun maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Zira Anayasamızın “kanun önünde eşitlik başlıklı” 10. Md. Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Şeklindedir.

 

TCK Md. 29 Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

Ceza Genel Kurulu   2017/254 E.  2019/294 K.

Dünya genelinde güncelliğini koruyan ve mücadele edilmesi gereken aile içi ve kadına karşı şiddet, insanların temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmesinin yanı sıra toplumsal yaşamı da tehdit eden sosyal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olma konusundaki kararlılığını ortaya koyan ülkemizce Anayasa’da gerekli düzenlemeler yapılarak eşitlik ilkesi temelinde gerekli önlemler alınmıştır. Bu kapsamda; Anayasa’nın herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu hüküm altına alan “Kanun önünde eşitlik” kenar başlıklı 10. maddesine 22.05.2004 tarihli ve 25469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5170 sayılı Kanun ile eklenen ikinci fıkrada; kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiş, 13.05.2010 tarihli ve 27580 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Kanun ile ikinci fıkraya eklenen cümle ile kadın-erkek eşitliğinin sağlanması hususunda alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı yorumlanamayacağı, 

Yargıtay 1. Ceza Dairesi  2019/925 E. 2019/2790 K.

“…toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ün eşi olan maktul …’e yönelik eyleminin sübutu kabul, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunmaya, yargılama giderlerine, katılan Bakanlık vekilinin haksız tahrik ve takdiri indirime yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;
a)- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ile maktulün evli olup müşterek çocuklarının da bulunduğu, aralarında süregelen geçimsizlik ve tartışmalar olduğu, zaman zaman maktulün sanığa 
şiddet uyguladığı, olay günü maktulün internette başka kadınlarla yazışma yaptığından şüphelenen sanık ile maktul arasında çıkan tartışmada maktulün sanığı darp etmesi üzerine, sanığın mutfaktan aldığı bıçakla, sol göğsüne bir kez vurarak kalp ve pulmoner arter yaralanması sonucu maktulü öldürdüğü anlaşılan olayda, kullanılan bıçağın niteliği ve elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, darbe şiddeti, oluşan yaranın yeri ve mahiyeti birlikte değerlendirildiğinde sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunun kabulü ile eşe karşı nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-d, 29 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine suç vasfında yanılgı ile kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan hüküm kurulması,..”

KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TEDBİRLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER

MÜLKİ AMİRLER TARAFINDAN VERİLECEK OLAN KORUYUCU TEDBİR KARARLARI

Md.3/1 Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından karar verilebilir:

  1. a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
  2. b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.
  3. c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.

ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.

  1. d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.

HAKİM TARAFINDAN VERİLECEK KORUYUCU TEDBİR KARARLARI

Ailenin korunması Kanunu Md.4 Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

  1. a) İşyerinin değiştirilmesi.
  2. b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
  3. c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

HAKİM TARAFINDAN VERİLECEK ÖNLEYİCİ TEDBİR KARARLARI

Md.5/1 Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

  1. a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
  2. b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
  3. c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

  1. d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
  2. e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
  3. f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
  4. g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

  1. h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması. KANUNLAR, AĞUSTOS 2011 (Ek-81) 11544 ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde

TEDBİR KARARININ VERİLMESİ

MADDE 8 – (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.

(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez

TEDBİR KARARININ TEBLİĞİ

Madde 8/4 Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir.

Tedbir kararına aykırılık halinde, şiddet uygulayana zorlama hapis uygulanacağı ihtarı yapılır.

TEDBİR KARARININ GİZLİLİĞİ

Madde 8/6 Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

TCK Md. 132/1 Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.

 (2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İTİRAZ SÜRESİ

Md 9/1 Bu Kanun hükümlerine göre verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.

(2) Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir.

TEDBİR KARARININ BİLDİRİMİ

Md 10 /1 Bu Kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.

(2) Bu Kanun kapsamında ilgili mercilere yapılan başvurular ile bu başvuruların kabul ya da reddine ilişkin kararlar, başvuru yapılan merci tarafından Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine derhâl bildirilir.

TEDBİR KARARININ UYGULANMASI

Md 10/3 Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.

(4) Tedbir kararının, kolluk amirince verilip uygulandığı veya korunan kişinin kollukta bulunduğu hâllerde, kolluk birimleri tarafından kişi, Bakanlığın ilgili il veya ilçe müdürlüklerine ivedilikle ulaştırılır; bunun mümkün olmaması hâlinde giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kendisine ve beraberindekilere geçici olarak barınma imkânı sağlanır.

(5) Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmez.

(6) Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak barındırılabilir.

TEDBİR KARARINA AYKIRILIK

Md. 13/1 Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.

(2) Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.

KADINA KARŞI ŞİDDET UZLAŞTIRMAYA TABİİ MİDİR?

TCK 86/3-a  maddesi gereği “Kasten yaralama suçunun;  Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe” karşı işlenen suçlar uzlaştırma kapsamının dışında bırakılmıştır.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI DAVAYA KATILABİLİR Mİ?

Md. 20/2 Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.

Ceza Genel Kurulu  2019/180 E.  2019/402 K.

Bu itibarla, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altına alınan hak arama hürriyetinin sağlanması ve pozitif ayrımcılık ilkesinin tesisi amacına uygun olarak CMK’nın 234. maddesinin 1. fıkrası ve 6284 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca, sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesi zorunluluğunun bulunduğu, bu zorunluluğun hüküm verilinceye kadar yerine getirilmemesi durumunda ise CMK’nın 35 ve 260. maddeleri uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı bulunan anılan Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği,

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.