0(212) 247 21 02

Hırsızlık Suçu Nedir?


Hırsızlık Suçu Nedir?

TCK Madde 141/1 uyarınca zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturur. Yani kanun mal sahibinden değil, zilyetten bahsetmiştir. Hırsızlık suçunun koruduğu hukuksal yarar zilyetliktir. Taşınır malın zilyedin rızası olmaksızın alınması gerekir. Rızanın geçerli olması için bulunması gereken koşulların varlığı halinde zilyedin rızası bir hukuka uygunluk nedeni teşkil edecek ve suç oluşmayacaktır. Hırsızlık suçu takibi şikâyete bağlı bir suç değildir. Dava zamanaşımı süresi olan olan 8 sene içinde soruşturma başlatılabilir. Hırsızlık suçu, ekonomik çıkar elde etmek için malvarlığına karşı işlenen suçlardandır. Fail, mülkiyeti kendisine ait olmayan bir mal üzerinde malikin tasarruf imkânını kısıtlar veya tamamen ortadan kaldırır. Failin kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak kastı ile hareket etmiş olması yeterlidir, maldan fiilen yararlanılmış ya da üçüncü kişinin yararlandırılmış olması önemli değildir. Hırsızlıkta malın belli bir değer ekonomik değer taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın belli bir malın alınması söz konusudur. Teşebbüse uygun bir suçtur. Suça iştirak mümkündür. Bu suç, hırsızlık konusu mal üzerinde işlenebileceği için, hızsızdan malı çalan kişi de hırsızlık suçunun faili olur.

  1. Ceza Dairesi         2019/12445 E.  ,  2019/13778 K.

Hırsızlık suçuyla korunan hukuki yarar zilyetlik ve buna bağlı haklardır. Bu nedenle hırsızlık suçunun mağduru malın sahibi değil, zilyetliği altında bulunan malı çalınan kişidir. Burada zilyetliğin hukuka uygun ya da aykırı tesis edilmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak malı çalarak zilyetliği ele geçiren kişinin elinden de malın çalınması halinde hırsızlık suçu oluşabilecektir.

 

Hırsızlık Suçunun Şartları ve Unsurları

 

Hırsızlık suçu malvarlığına karşı işlenen bir suç olduğundan TCK’nın “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünde 141-147. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

 

1- Hırsızlık Suçunun Konusu Taşınır Maldır

Mal kavramı Türk Medeni Kanunu’na göre belirlenmektedir. TCK’ya göre herhangi bir gereksinimi karşılaması için kullanılan maddi varlığa sahip mülkiyete konu olabilen taşınır mallar hakkında hırsızlık suçu işlenebilir. Hayvanlar da, mal kavramına girmektedir. (vahşi hayvanlar ve balıklar hırsızlık suçunun konusu değildir fakat başkası tarafından yakalanmış ve üzerinde mülkiyet hakkı tesis edişmiş ise hırsızlık suçunun konusunu oluşturur. Malın değeri, yani ekonomik değer taşımaması veya değerinin az olması hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaz. Fakat malın değerinin az olması bazı durumlarda cezanın indirilmesini gerektiren bir neden olarak görülebilir. Manevi değer taşıyan mallar da hırsızlık suçuna konu olabilir. Mülkiyet konusu olup fakat sahibi belli olmayan bir şeyin alınması durumunda (yolda düşürülmüş bir eşya vb.) m.160’da düzenlenen ‘’Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya üzerinde tasarruf’’ suçu oluşur.

 

2-Taşınır Olma

Taşınır olma, TMK uyarınca, fiilen taşınmasının mümkün olup olmadığına bağlıdır. Taşınmaz mallar hakkında hırsızlık suçu oluşmaz. Örneğin, sahibinin rızası dışında sahte evraklarla tapuda başkasına devredilen gayrimenkul hırsızlık suçunu değil, resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturur. Gayrimenkulün üzerindeki parçalar örneğin binanın kapısı veya penceresi hırsızlık suçunun konusu olabilir.

 

3- Başkasına Ait Olma

Kimse kendisine ait bir malı çalamayacağı için, hırsızlık suçuna konu olan malın mülkiyeti, suçun faili dışında bir kimseye ait olmalıdır. Paydaş veya elbirliği mülkiyete konu olan bir mal da fail bakımından başkasına ait mal olarak kabul edilir. Failin başkasına ait bir malı kendisine ait sanarak alması yanılması nedeniyle kastı ortadan kaldırdığı için hırsızlık suçundan dolayı cezalandırılmaz.

 

4- Zilyedin Rızası Olmaksızın Alma

Malın alındığı sırada, o mal üzerinde egemenlik yetkisi kullanan kişinin rızası bulunmaması suçun oluşması için yeterli sayılmaktadır. Hırsızlık suçu geniş bir kapsama sahip olan zilyetlik haklarını korumaktadır. Zilyet ise bir malı fiilen elinde bulunduran kişi demektir. Malın zilyedi olan kişi malın sahibi olmayabilir. Mal üzerinde zilyetliğe sahip kişinin zilyetliği hukuka uygun veya hukuka aykırı elde etmiş olmasının bir önemi yoktur. Yani, bir hırsızın çaldığı bir eşyanın tekrar hırsızdan başka biri tarafından çalınmasıyla da hırsızlık suçu oluşur. Mal mülkiyete konu oluşturmuyorsa hırsızlık suçuna da konu olmaz. Malın zilyetliğinin faile hatayla bırakılması durumunda kural olarak hırsızlık suçu oluşmaz. TCK m.160’ da düzenlenen ‘’kaybolmuş veya hata sonucu ele geçirilmiş eşya üzerinde tasarruf’’ suçu oluşur. (Market çalışanının hatayla fazla para üstü ödemesi vb.)

 

5- Bulunduğu Yerden Alma

Hırsızlık sırf hareketli bir suçtur ve hırsızlık suçunun maddi unsurunu oluşturan hareket, malın bulunduğu yerden alınmasıdır. Hırsızlık suçunun ihmali davranışla işlenmesi mümkün değildir. Failin, malı bulunduğu yerden aldığı sırada malın kime ait olduğunu bilmiyor olabilir. Kendisi dışında bir başkasına ait olduğunu bilmesi yeterlidir. Fail malı bulunduğu yerden aldıktan sonra kesintisiz takip sonucu hemen yakalanırsa fail hırsızlık suçuna teşebbüs ile yargılanmalıdır. Suça teşebbüsten bahsedilmek için, icraya başlanılan fiilin, kanuni tarifte unsur olarak yer alan neticeyi gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Kesintisiz takip sonucu yakalanan fail başkasına ait olan malı tümüyle fiili hakimiyeti altına alamadığından suç tamamlanmamış sayılır. Buna karşılık kesintisiz takip sırasında failin bir süre gözden kaybolarak takibin kesilmesi ve failin daha sonra tekrar görülerek yakalanması halinde hırsızlık suçu tamamlanmış sayılır.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi E:2003/2830, K:2004/3989

“Tutanak düzenleyicisi olan polis memurlarının “ihbar üzerine olay yerine gittiğimizde, işyeri çalışanları, sanıklara ait at arabasını etrafını minibüs ve taksi ile kuşatarak, işyerinin 200 metre uzağında durdurmuşlardı, biz olaya bu şekilde müdahâle ettik” şeklindeki beyanları karşısında, sanıkları takip ederek durduran işyeri çalışanlarının kimler olduğu tespit edilip, tanık sıfatı ile dinlenerek, sanıkların çalma olayında kesintisiz takip sonucu yakalanıp yakalanmadıkları ve buna göre suçun tam teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tespiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi…’’ şeklinde karar vermiştir.

 

Basit Hırsızlık Suçunun Cezası ve Açıkta Bırakılan Eşya

 

Hırsızlık suçunun basit temel şekli, TCK md. 141’de düzenlenen açıkta bırakılan eşya ile ilgilidir. TCK md.141. madde uyarınca; Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Açıkta bırakılmış eşya ifadesi ile eşyanın korunması amacıyla herhangi bir önlemin alınmadığı, mağdurun yaşadığı özel alanlar dışında kalan bahçe, sahil kenarları, cadde, sokak, park vb. halka açık yerlerde bırakılan eşya kast edilmektedir. Hırsızlık suçu işlenen eşya kullanım veya adet gereği açıkta bırakılan mallardan olması ve zilyedinin rızası dışında alınması durumda suçun basit şekli değil, nitelikli şekli söz konusu olur.

 

  1. Ceza Dairesi         2019/10164 E.  ,  2020/43 K.

‘’..hırsızlık suçuna konu eşyanın, âdet veya tahsis ya da kullanımı gereği açıkta bırakılmış olmasının gerekmesi, hırsızlık suçuna konu eşyanın âdet gereği açıkta bırakıldığının kabulü için bu konuda süreklilik kazanmış genel bir alışkanlığın bulunmasının zorunlu olması ve âdetlerin zamana, yere ve bölgeye göre değişebilmesi hususları göz önüne alındığında, suçun işlendiği yörede pazarcılık yapan kişilerin, satışa sunduğu ürünleri geceleyin pazar yerinde, tezgâh üzerinde açıkta bırakmaları yönünde süreklilik kazanmış genel bir alışkanlığın bulunup bulunmadığının, başka bir anlatımla katılanın pazar yerinde açıkta bıraktığı meyvelerin âdet gereği açıkta bırakılan eşyalardan olup olmadığının mahalli bilirkişi dinlenmek, gerektiğinde keşif yapmak suretiyle araştırılıp açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre  suçun niteliği belirlenerek TCK’nın 141. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.’’

 

Hırsızlık Suçunun Nitelikli Halleri ve Cezası

 

TCK madde 142’de düzenlenen hallerin varlığı halinde suçun nitelikli hali söz konusu olacaktır.

Madde 142-(1) Hırsızlık sucunun;

  1. a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış̧ yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
  2. b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.)
  3. c) Halkın yararlanmasına sunulmuş̧ ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış̧ veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

Aracın umuma tahsis edilmiş olması zorunludur, özel otomobiller içinde işlenen hırsızlık suçunda bu nitelikli hal uygulanmaz. Halkın yararlanmasına sunulmuş̧ ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış̧ veya kalkış yerlerinde yani otogar, terminal, iskelei havalimanı, istasyonlarda bulunan eşya korunmaktadır. Bu gibi eşyaların yolcu veya araç personeline ait bulunması, keza yolcu veya personelinin beraberinde bulunması gerekli değildir. Kargo ile nakledilen eşya da bu kapsama alınmıştır.

  1. d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
  2. e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
  3. f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.)

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;

  1. a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
  2. b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
  3. c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
  4. d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,
  5. e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
  6. f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
  7. g) (…) büyük veya küçük baş hayvan hakkında,

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

  1. h) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Söz konusu nitelikli halin uygulanabilmesi için suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerjinin bunların nakli, işlenmesi veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi gerekir. Enerji üzerindeki hırsızlık söz konusu tesislerde işlenmemişse bu nitelikli hal uygulanmaz.

(4) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.

(5) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

Bu nitelikli hal değişikliğin yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden sonra işlenen suçlarda uygulanacaktır.

Hırsızlık suçunda adli para cezası veya hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararı verilebilir.  Bu durumda hâkim 5 sene süre verir. O süre içinde suç işlemezse dosya düşer.

 

Hırsızlık Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Hırsızlık suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.

Yetkili mahkeme bakımından, suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili mahkemedir.

 

 

Hırsızlık Suçunda Cezayı Arttıran veya Azaltan Nedenler Nelerdir?

 

Suçun Gece Vakti İşlenmesi

Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

 

Mağdurun savunma olanağının daha zayıf, failin ise yakalanmasının daha zor olduğu düşüncesi ile hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. ‘’Gece vakti’’ kavramı TCK m. 6/1-e maddesinde ‘’güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi’’ olarak ifade edilmiştir. Bu açıklama ışığında yine de suçun işleme zamanının gece mi yoksa gündüz mü olduğu tespit edilemiyorsa şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca fiil gündüz işlenmiş olarak kabul edilir.

 

  1. Ceza Dairesi         2019/7296 E.  ,  2019/16135 K.

Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi nedeniyle, suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 63. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesi uyarınca “Yarı oranında” artırım yapılması gerekirken 1/12 oranında artırım yapılması, bozmayı gerektirmiştir.

 

 

Daha Az Cezayı Gerektiren Haller Nelerdir?

Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,

  1. b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,
    İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

 

Malın Değerinin Az Olması

Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Malın değeri belirlenirken suçun işlendiği an göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun işlenmesinden sonra malın değerindeki değişiklikler göz önüne alınmaz. Malın değerinin hâkim tarafından belirlenmesi gereken durumlarda, hâkim mağdurun durumuna göre değil objektif olarak belirlemelidir.

 

  1. Ceza Dairesi         2019/13243 E.  ,  2019/16793 K.

‘’…suça sürüklenen çocuğun iş yerinden çaldığı malların değerinin mağdur beyanına göre 80,00 TL olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.’’

 

Kullanma Hırsızlığı

Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Kullanma hırsızlığı şikâyete bağlı bir suçtur. Malın suç işlemek amacı ile kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz. Yiyecek, içecek, yakıt gibi kullanıldığında tükenen mallar kullanma hırsızlığının konusunu oluşturmaz.

 

Zorunluluk Hali

Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

 

Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Uygulanması

Hırsızlık, suçu tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

  1. CezaDairesi         2015/12220 E.  ,  2017/575 K.

 

‘’…Suça sürüklenen çocuğun olay günü yakalandığında kolluk güçlerini diğer suça sürüklenen çocuk … …’a götürdüğü, böylece SSÇ … …’da bulunan suça konu bilgisayarların kolluk tarafından ele geçirilerek müştekiye iade edilmesini sağladığı anlaşıldığından; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla cezaya hükmolunması, bozmayı gerektirmiştir.’’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.