0(212) 247 21 02

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu


Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçu (TCK m.233)

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Aile Düzenine Karşı Suçlar” bölümünün 233. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin her fıkrası ayrı bir suç tipini oluşturmaktadır.

TCK m. 233’e göre;

(1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yasadığı ve kendisinden gebe kalmış̧ bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Velayet hakları kaldırılmış̧ olsa da, itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

TCK m. 233’ün birinci fıkrasında nafaka yükümlülüğüne aykırılık, ikinci ve üçüncü fıkrasında ise özel yükümlülük ihlalleri suç tipleri oluşmaktadır.

 

 

1- Bakım, Eğitim veya Destek Olma Yükümlülüğünü İhlal Suçu (TCK m.233/1)

 

TCK m. 233/1’deki ‘’Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğü’’ ifadesi ile kast edilen medeni hukuktan doğan ailevi yükümlülüklerdir. Ailevi yükümlülüğü ihlal eden kişi aileyi terk etmeden bu fiilleri gerçekleştiriyor olmalıdır. Aksi takdirde terk suçu meydana gelir.

Örneğin nafaka hakkı sahibinin, okul kaydı gibi yaşamsal gereksinimlerinin karşılanmaması ile bu suç oluşmuş olur. Maddede sözü geçen ‘’bakım yükümlülüğü’’ ifadesinin kapsamı; eşlerin ortak veya ortak olmayan çocukları olabileceği gibi, evlilik içinde veya evlilik dışında doğmuş çocukları olabileceğidir. ‘’Eğitim yükümlüğü’’ de eşlerin ortak veya ortak olmayan çocuklarına karşı olan yükümlülüğü kapsamaktadır. ‘’Destek yükümlülüğü’’ ifadesi ise hem eşlerin birbirlerine hem de çocuklarına karşı olan parasal nitelikteki yükümlülükleridir.

Fail ve mağdur bakımından özgü bir suçtur. Suçun faili aile hukukunda doğan eğitim, bakım ve destek olma yükümlülüğü altında olup, yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişidir. Bu suçun mağduru ise bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün alacaklısı olan hak sahibidir. Suçun oluşabilmesi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterlidir, hak sahibi açısından ayrıca bir zarar doğmuş olma şartı aranmamıştır. Bu suç yükümlülüğün yerine getirilmemesi ile tamamlanacağı için teşebbüse elverişli bir suç değildir. Soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete tabi bir suç türüdür.

 

  1. Ceza Dairesi         2016/4638 E.  ,  2016/19908 K.

‘’Genel eğitim yükümlülüğünün kapsamına, çocuğun okula kaydının yaptırılması, okula gönderilmesi, ders araç ve gereçlerini temin etme, kursa gönderme gibi kültürlü ve meslek sahibi bir insan olması için gerekli önlemleri almak, gayreti göstermek yükümlülüğü de girer

Bu açıklamalar ışığında somut olayda; Katılan mağdure …’in aşamalarda, yasal velisi olan annesi sanık … … ile gayri resmi olarak evlilik hayatı yaşayan ve yanında kaldıkları …’ın tarikat şeyhi olduğunu, kendisine dört kez muska yazdığını, kız arkadaşlarını da dergaha getirmesini telkin ettiğini, annesinin kendisini 2010-2011 eğitim öğretim yılının 2. döneminde zorunlu olan ilköğretim 8. sınıfına göndermediğini ileri sürmesi ve katılan … vekilinin okuldan aldığı ıslak imzalı ve mühürlü öğrenim belgesinden de bu durumun doğrulanması karşısında,
Katılan …’in de, kızı olan mağdure …’in beyanlarıyla benzer iddialarda bulunduğu anlaşılmakla,
Sanık…’nın velayeti kendisinde olan kızı mağdure …’i, kanuni zorunluluğa rağmen okula göndermeyip, mağdurenin fizyolojik, psikolojik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkileyecek ortamda bırakmaktan ibaret eyleminin TCK’nın 233. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, dosya kapsamıyla uyuşmayan yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, kanuna aykırı ve katılan … vekili ile katılan …’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.’’

 

 

 

2- Hamile Kişiyi Terk Etme Suçu (TCK m.233/2)

 

Hamile kişiyi terk etme suçunda korunan hukuksal yarar gebe kişinin maddi manevi varlığı ve doğacak olan çocuğun yaşam hakkıdır. Suçun oluşması için fail, ‘hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yasadığı ve kendisinden gebe kalmış̧ bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk’’ etmiş olmalıdır. Bu nedenle suçun faili sadece erkekler olabilir. Mağdur bakımından ise hamile bırakılıp terk edilen kadındır. Suçun oluşması için evli olup olmamalarının, hamileliğin istenmiş olup olmamasının veya hamileliğin sonlandırılabilecek bir aşamada olup olmamasının önemi yoktur. Kasten işlenebilen bir suçtur.

 

  1. Ceza Dairesi         2016/13813 E.  ,  2016/17682 K.

‘’….Sanığın, evlenmeden önce katılanın başka biriyle ilişki yaşadığını düşünmesi sebebiyle evlendikten sonraki süreçte katılanla sorun yaşadıkları, katılanın 2,5 aylık hamile olduğu dönemde, 11.07.2010 tarihinde sanığın katılanı babasının evine ziyaret amacıyla götürüp bıraktığı ve sonrasında telefonları açmamak suretiyle katılanı babasının evinden almadığı, katılanın 07.09.2010 tarihinde sanık aleyhine boşanma ve nafaka davası açtığı, sonraki dönemde sanığın Mahkemenin takdir ettiği nafaka miktarını katılana ödediği olayda, sanığın kendisinden hamile olduğunu bildiği resmi nikahlı eşini çaresiz durumda terk etmiş olduğundan söz edilemeyeceği ve atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, HÜKMÜN BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verildi.’’

 

  1. Ceza Dairesi          2014/47526 E. , 2017/18102K.

‘’..Oluş, sanık savunması, mağdur …’ın anlatımları ile tüm dosya içeriğine göre, sanığın şu anda resmi nikahlı eşi olan ancak olay tarihinde gayri resmi birlikte yaşadığı mağdur … ile tartışması sonucunda, mağdurun babası …’ın evine gittiği, bir süre sonra evine döndüğü ve resmi nikahlarının yapıldığının anlaşılması karşısında, TCK’nın 233/2. maddesinde belirtilen “sürekli birlikte yaşadığı evli olmayan kadını” çaresiz durumda terk etme unsurunun somut olayda ne şekilde oluştuğu tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş..’’

 

 

Hamile Kişiyi Terk Etme Suçunun Unsurları Nelerdir?

 

1- Hamile olan kadın terk edilmiş olmalıdır.

2- Terk edilen kişi, failin eşi veya sürekli birlikte yaşadığı yani aynı konutta birlikte yaşadığı kadın olmalıdır.

3- Terk etme eylemini gerçekleştiren kişi, mağduru hamile bırakan kişi olmalıdır.

4- Eş veya sürekli birlikte yaşadığı kadın çaresiz durumda ve her türlü maddi/manevi yardımı yapmaksızın terk edilmiş olmalıdır.

 

 

3- Anne veya Babanın Çocuğun Ahlak, Güvenlik ve Sağlığını Tehlikeye Sokma Suçu (TCK m.233/3)

 

Ana veya babanın; velayet hakları kaldırılmış̧ olsa da, itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokulması neticesinin doğması ile oluşan suç tipidir.

Çocuğun ahlak, güvenlik ve sağlığını tehlikeye sokma suçunda korunan hukuksal yarar çocuğun maddi ve manevi varlığı ile kişiliğinin doğru bir şekilde gelişmesidir. Manevi unsuru bakımından kasten işlenebilen bir suçtur.

 

 

Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunda: Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda TCK m.233/1 fıkrası gereği hükmedilen hapis cezaları seçenek yaptırım olarak düzenlendiğinden ve mahkemenin hapis cezasını seçtikten sonra, bu cezayı adli para cezasına çevirmesi hukuken mümkün olmadığı için TCK m.233/1 adli para cezasına çevrilemez. TCK m.233/2-3 fıkralarında hükmedilen hapis cezaları ise adli para cezasına çevrilebilir.

 

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda hükmedilen hapis cezası veya adli para cezası bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

 

Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçunda hükmedilen hapis cezası hakkında, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilmesi de mümkündür.

 

  1. Ceza Dairesi         2011/31552 E.  ,  2013/19816 K.

‘’”hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmesi ve koşulların gerçekleşmesi halinde kamu davasının düşürülmesi olanağı sağlaması nedeniyle, doğurduğu sonuçlar itibariyle erteleme kurumuna göre sanık lehine olduğu gözetilmeden, hükmün gerekçesinde “sanığın cezası ertelendiğinden CMK.nun 231/7 maddesi uyarınca yasal olanak bulunmadığından” şeklinde yasal olmayan gerekçe ile sanık G.. K.. hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin ihlali suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş..’’

 

 Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali Suçunda Şikâyet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma

 

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda sadece TCK m.233/1 fıkrası şikâyete tabi suçlar kapsamında yer alır. 2. ve 3. fıkraları ise şikâyete tabi değildir, doğrudan doğruya savcılık tarafından soruşturulur.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda zamanaşımı ise dava zamanaşımı süresi olan 8 yıldır.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda sadece TCK m.233/1 fıkrası uzlaştırmaya tabidir. Diğer fıkraları ise uzlaştırmaya tabi değildir.

 

  1. Ceza Dairesi         2019/17039 E.  ,  2020/688 K.

‘’…TCK’nın 233/1. Maddesinde düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunun CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırmaya tabi olması, yargılamanın hiçbir aşamasında taraflara yöntemine uygun şekilde uzlaştırma teklif edilmemiş olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde uzlaştırma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık … müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğ nameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin… HÜKMÜN BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verildi.’’

 

 

Aile Hukukundan Doğan Yükümlülüğün İhlali Suçunda Görevli Mahkeme

 

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunda yargılamaya bakmakla görevli mahkeme suçun işlendiği yerde bulunan asliye ceza mahkemesidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.